entry'ler (106)

grand theft auto v

nvidia ekran kartlarında yaşanan harici kartı görmeyip entegre ekran kartıyla çalıştırma sorununun çözümünü bulanlar aydınlatırsa sevinçten anırırım. oyun orijinal, sağ tıklayıp yüksek performanslı kart, ayarlardan seçeceksin falan demeyin hepsini denedim.

hayatımda ilk defa para verip aldığım oyun.

fenerbahçe ye 2 artı 1 yıl men cezası verilmesi

http://inciswf.com/volkankonak.swf

bonzai

kadıköyde bir işkembe salonu(ydu). işin aslını merak edip içeri girdik*, "çorba var yiğenim içen mi ?" diye karşılanınca anladık ki amcam birinin çok fena oyununa gelmiş.

atalay demirci

kendisini izlerken misafirlikte osurmuş kadar utandıran.

alex de souza

bir galatasaraylı olarak hayatım boyunca sempati duyduğum ilk ve tek fenerbahçeli futbolcu.

fatih portakal

her sabah bıkmadan usanmadan tribünlere oynamaya çalışan sunucumsu varlık.

sunduğu haberlere numaradan celallenip bilirkişi edasıyla konuşmaya başlayınca ağzının üstüne kürekle vurasım geliyor.

european championship 1992

hatırladığım en eski pc oyunlarından biri, belki de en eskisi.

gol atınca adamlar lilililili diye sevinirlerdi. bir de yanlış hatırlamıyorsam maça bazen çıplak protestocu girer maç dururdu.

bu da takım seçim ekranından bir kare;

görsel

sürpriz yumurtanın lüks olduğu bir çocukluk

1995 yılı kinder surprise fiyatı 42.000 lira.

o yıllarda memur maaşı yaptığım araştırmalara göre yaklaşık 36.000.000 lira.

kaba bir hesapla sürpriz yumurtanın fiyatı 1995 yılı itibariyle memur maaşında % 0,1'den biraz fazla bir yer tutuyor.

şu anki memur maaşıyla oranladığımda bir yumurtanın fiyatının yaklaşık 2 lira olması gerekli.

sonuç: 2 lira için maymun olmuşuz.

peygamberdevesi

dün odamda gelen tıkırtıların akabinde dolabın üstünde kuyruk kısmını görüp önce kuş sandığım, sonra da tamamını görünce korkudan beni altıma sıçırtan kafam kadar böcek.

adam yer. kısa ve net.

fmgraphics net

türkçe çeviri çalışmasına yardım ettiğim güzel site.

gün itibariyle genel çevirinin %82'lik kısmı tamamlanmış ve tahminlerime göre tamamı için en fazla 1 ay daha beklemek gerekecek.

ayrıca şu an çevirdiğim dosyayı en sona saklayıp sevinç çığlıkları ve havai fişekler eşliğinde teslim etmeyi düşünüyorum.

freaks

gerilim değildir, korku hiç değildir.

ama sizi çok daha fazla gerer, korkutur, rahatsız eder. çünkü her daim uzağınızda hissettiğiniz fantastik öğeler yerine içten içe sizi, yanıbaşınızı anlatır.

ya ucubesinizdir ya da tam karşısında; burnu havada, götü kalkmış, onları insan olarak görmeyen, belki de etrafında onlarcası bulunmasına rağmen varlığını dahi hissedemeyen, belki de hissetmek istemeyen tarafta.

ya da onlar hakkında hissettiğiniz tek duygu acımaktan ibarettir. acırsınız, bu kadar.

işte freaks size bütün bu hissettiklerinizi ve tarafınızı sorgulatır, tarafların değişmesi ihtimalini de ortaya koyarak sizi rahatsız eder.

klm

hostesleri ile nekrofili yolcuların memnuniyetini de unutmadığını gösteren hava yolu şirketi.

uludağ sözlük

az önce gözüme çarpan başlıklar;

(bkz: kızların sevdiği pozisyonlar)
(bkz: ilk kez çıkma teklifi edeceklere tavsiyeler)
(bkz: kızların aralarında şifreli konuşmaları)
(bkz: insanların sevişmiyor gibi görünmesi)
(bkz: bikini giyen kadınların namusu)
(bkz: tüm gelinlerin aşırı makyajlı olması)

bu verdiğim, örnek bir bölümdü sadece. bunun gibi başlıkları, siyasi, fanatik, dini, vs. olarak çoğaltabilir, günün her saatinde her türlü abidik gubidik başlığı ve altına girilen onca entry'i görebilirsiniz.

fakat günlerden birgün kıyıda köşede kalmış herhangi birşey hakkında bilgi almak isterseniz veya fikriniz olan bir konuda başkalarının ne düşündüğünü merak eder de bir uludağ sözlüğe bakayım derseniz babayı alırsınız.

gözümde bir sözlükten çok forumdur ve işin acı yanı kalitesi tartışılır bir forumdur.

son olarak "madem öyle senin burada ne işin var ?" diye soracak olan sözlük fedailerine cevap da sorunun içinde gizli, onu da siz bulun.

masters of horror

en asil duyguların serisidir.

osuruktan teyyare onca dizinin, filmin arasında türü sevenlere ilaç gibi gelir.*
cigarette burns, imprint, jenifer ve son olarak the black cat en baba bölümler olarak bünyemde yerini almıştır.

dmt

insanda sadece doğum ve ölüm anında salgılandığı söylenen hormon.

güney amerika kökenli ayahuasca'nın temeli buna dayanır.

kullanımı durumunda oluşan görsellerin bir halüsinasyon değil, farklı bir boyutun gerçekliği olduğu iddia edilir. bu da kullanan herkesin hemen hemen aynı şeyleri görmesi, aynı hisleri yaşamasıyla desteklenir. *
vakti zamanında bir arkadaşım, ohaa olum ölüm kafası diye ballandıra ballandıra anlatıp, ne kadar doğru bilmiyorum ama tool'un şarkılarını bu maddenin etkisiyle yaptığından falan bahsetmişti.

(bkz: bir arkadaşım ekolü)

srpski film

2009 yapımı psikolojik sikiş sokuş filmi.

hakkında yapılan yorumları gördükçe çoğu insanın şirinler köyünde yaşadığını falan düşünmeye başladım. kendi adıma filmin topu topu iki uç noktası var; newborn porn ve milos'un kendi oğlunu siktiği sahne. kafa kesme, diş sökme, vb. gore sahnelere kaşarlanmış sinema seyircisi zaten yıllardır aşina. öncesinde belirttiğim uç sahnelere de televizyonda, gazetelerde mütemadiyen rastlamak mümkün. gerçek hayatta işkencenin, tecavüzün, sapıklığın bini bir paradan gidiyor. kısacası ona da alışığız.

sonuç olarak merak ediyorsanız, izlemek istiyorsanız izleyin. eğer günlük hayatınızda yaşadığınız çevreye çok da fransız değilseniz fazla etkileneceğinizi düşünmüyorum. ha izlemesseniz bir şey kaybeder misiniz? kaybetmessiniz.

oytun namoğlu

rol kestiğini, kastığını düşünenler için söylüyorum; bu akşam en doğal haliyle ekranlarımıza konuk olmuş yarışmacıdır. itici veya değil orası tartışılır fakat doğallık konusunda ne eksik ne de fazla, bu akşam ekranda nasıl davrandıysa normal hayatında da öyledir * mütemadiyen kendi içinde istişareler yapar, hayatındaki ikincilleri daima birincillere tercih eder. aynı zamanda eskiye bağlıdır, muhafazakardır; milyona trilyon, uçağa tayyare, öğrenciye talebe der. saçlarıyla pek uğraşmaz, günde en fazla iki,üç saatini ayırır. ikiziyle çok iyi anlaşır, en sevdiği film rocky, en sevdiği futbolcu obafemi martins'dir. patates kızartmasını çok sever, iyi gitar çalar, "27" ismindeki bestesiyle gönüllere taht kurmuştur. yarattığı görüntünün aksine ukala bir cahil değil, oldukça entellektüeldir. bu arada merak edenler için; önümüzdeki programda 1000 tl ile yarışmadan ayrılacaktır.

(bkz: bu soru ya çok basit ya çok zor)

kız tavlamak isteyen erkeklere tavsiyeler

http://resim.donanimhaber...35094965&p=1#35094965

iktisat

beşinci senemde üçüncü sınıf olarak öğrendiğim tek şey; fiyat artınca talebin azalması, fiyat azalınca da talebin artması. ulan ite kaka gidiyoruz işte, bir şekilde bitecek bu okul ve bittiğinde bir adam smith olmayacağım aşikar, bugün ne biliyorsam mezun olduğum gün de o. formalite bir diploma için ne diye beni boş yere tutup senelerimi çalıyorsunuz arkadaş ?

bursa görükledeki öğrenci olayları

geçtiğimiz perşembe kampüste gerçekleşen ilk olayın artçıları şeklinde gelişmektedir. efenim şimdi gözlemlerimi aktaracak olursam bahsettiğim ana olay tam da ben oradan geçerken kütüphane önünde cereyan etti. o sırada ben olayı tam anlayamamış, ne oluyor lan falan derken bir de baktım mavili hanım kızımız elinde bir sopayla çıktı geldi, elemanın eline tutuşturup "al bunu hadi git vur" gibisinden birşeyler söyledi. baktım eleman elde sopa kalakaldı öylece. o anlarda bir güruhta şehitler ölmez vatan bölünmez nidalarıyla yurtlara doğru ilerliyor aheste aheste. kafamı çevirdim, bizim kütüphane önündekilere baktım, ellerindeki sopalarla kılıç kalkan oynar gibi kendi hallerinde hareketler falan yapıyorlar? ben allah allah ne oluyor lan falan derken baktım bizim kılıç kalkan ekibinden birinin kafası karpuz olmuş, pekmezi akıyor. sonra polis geldi, kalabalık yığıldı, bizim meraklı kalabalığı gören kılıç kalkan ekibine bir haller oldu. havada bile durdular, şahsen ben şahidim. bir celallenme, bir sinirlenme, bir cesaret geldi birden, zor tutuyorlar bunları o derece. sonrasını da izlemek isterdim fakat işim acele olduğundan mütevellit devamını ömer çelakılla hayatın şifrelerinde izleyeğimi umarak olay mahalinden yavaşça uzaklaştım.